vavien izle

fight club izle

27 Ocak 2021 Çarşamba

Attack On Titan 2. Bölüm Hakkında

 Attack On Titan 2. Bölüm (That Day: The Fall of Shiganshina, Part 2) 

 Bölüm girişinde bizi kanlı kolu yiyen karga karşılıyor. Shiganshina harabeye dönmüş durumda kaçışan insanlar ve onları yemeye çalışan devleri izliyoruz. Dini inanışını kullandığını düşündüğümüz bir adam devlerin üzerine doğru gidiyordu ancak acımasız sondan kaçamadı.

 Eren , Mikasa ile kendisini devlerden kaçırdığı için Hannas'a kızgın ve tepkisini Hannas'ın boynuna vurarak gösteriyor. Hannas dayanamayıp duruyor ve Eren'e annesini kurtarmaya gücü olmadığını devden korktuğunu bu yüzden en iyi yolun kaçmak olduğunu izah etmeye çalışıyor.

Kaçmak için gemilere binin!  Çağrısı ile yeni sahneye geçiyoruz. Shiganshina surlarla çevrili küçük kent ve bu surlarla çevrili kent gibi küçük alanlar devleri çekmek için yem olarak kullanıyor. Amacı ise savunma ve ordu maliyetini düşürmekti. Bu tasarım içerisinde olan Shinganshina halkı kaçmak için diğer uçtaki kapıya gitmeliydi.

Eren. Mikasa ve Armin'in kaçtığı Shinganshina kenti
                                                                                            
Armin, gemide dört gözle Eren ve Mikasa'yı görmeyi diliyordu. Sonun da Eren ve Mikasan'ı gören Armin rahat nefes alıyor.

Askerler, toplarla silahlarla devlere saldırmaya çalışıyor. Askerlere emirler yağıyordu. Gemide ki insanlarda inancına sığınmış yalvarıyorlardı. 
Geminin kapasitesi dolup, harekete geç emri gelince limanda kalan insanlar yalvarmaya başladı beni alın yalvarırım çocuğumu alın diyen bağrışlar ve sonrasında kendini gemiye atmaya çalışanlar suda yok olup gidiyordu.

Surların ardından devlerin ayak sesleri şiddetlenirken insanların korku dolu bakışları daha da belirginleşiyordu. Askerler atışlarında ıskaladıkça birbirlerine sinirleniyor, korkuları artıyordu. Aldıkları eğitimlerde neden hareketli nesneyi hedef almadıkları konusunda yakınıyorlardı.

Artık insanların kaçtığı arka kapının geçidi kapatılıyordu. Askerlerden birkaçı bizi arkada bırakacaklar diyerek geçide doğru kaçtı. O sırada geçidi kapatma emri veren askerler arasında da tartışma vardı. Hala kaçamayan insanlar vardı. Onlar devlere yem mi olacaktı? Yazık.

Geçidi çabuk kapatın devler geliyor! Çok yaklaştılar! çığlıklarıyla gelen iki asker ile zırhlı devin ayak sesleri duyulur. Ve o da ne zırhlı dev geçide doğru hızla koşuyordu. Askerler kaçıyor ama nereye? Nasıl? Geçit mi? Artık yoktu. Son gemiye binen insanlar dışında kurtulan olmuş muydu? 

Daha sonra dizi için kurulan dünyanın iki haritası paylaşılıyor ve Sur Mariada yaşanılan dehşetten bahsediliyor. Herkese yayılan korku dolu düşünceler ve sorulan soru. Neden bunca yıl yıkılmayan sur şimdi yıkılmıştı? Sur Maria'dan kaçan ilk gemi limana yanaşmış ve içerisinde 500'den fazla kişi bulunmaktaydı. Bu mülteciler dar boğaz demekti sıkıntı demekti ne olacaktı şimdi? Kesinlikle istenmiyorlar idi. Acil durum ilan edildi. Merkezle iletişime geçilip bir karar verilmeliydi. Sur Maria'nın düşmüş olması imkansız bir durumdu. Devler artık Sur Maria'yı istila etmiş durumdaydı.
Son geminin içerisindeki insanlar yaşanılan dehşeti izliyor ve her şeyin bittiğini artık öleceklerini söylüyorlardı.

Eren, ailesiyle olan anılarını gözlerinin önüne getiriyordu. Her şey nasıl bitebilirdi? Annesiyle neden kavgalı ayrılmışlardı sanki. Bir daha eve dönemeyecekti bunu hüznü devlere olan intikam ateşini harlıyordu. Zayıf olduğumuz için ağlamaktan başka bir şey yapamaz mıyız? diye sinirleniyordu. Avucuna düşen bir damla yaş ile geminin kenarına geçip. Geriye bir tekini bile sağ bırakmayacağım! diye haykırdı.

Devlet tüm faaliyetlerini Sur Rosa'ya çekilmesi kararını verir. İstila sırasında 10.000 den fazla insan devler tarafından yenilmiştir.

Eren'in babası ekranda görülür. ailesine doğru süratle gitmektedir. Birden Eren! Eren! sesi Baba! Lütfen dur Baba! sesi bir ateş görüntüsü ve Eren rüyada gibi bir halde görünür. Babasının elinde bir iğne. Eren babasına yalvarır ancak nafile ve Anahtar parlar ekranda.

Anahtarı unutma! Onu bulmak zorundasın! Ve çan sesiyle Eren uyanır. Mikasa, Eren'e uykuda ağladığını söyler. 

Eskiden yiyecek depolamak için kullanılan depoda artık gemiden gelen mülteci insanlar bulunuyordu. Yemek için birbirine giren insanları görür Eren. Armin, Eren ve Mikasa'ya yiyecek yemek getirir. Ve tabi etrafta askerler aşağlayıcı bakışlarla onların yanından geçmektedir. Eren onun derdi ne diye sorar? Gerçekten dertleri ne onların.... Askerler aralarında konuşurken keşke devler daha fazla insanı yeseymiş laflarını duyunca Eren kendini tutamaz ve askere tekme atar. Oh iyi yaptın Eren :)

Eren mülteci gibi yaşamaktansa açlıktan ölmeyi seçer ama Mikasa ona cevabını yapıştırır.
Ellerine sağlık Mikasa 

Severek izlediğimiz bir bölüm oldu :) bakalım 3. bölüm de bizi neler bekliyor♥



Etiketler: , , , , , , , , , , ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa